Temel Dokümanların Hatalı Tercümesi
24. celsenin büyük bir bölümü, TKP/ML tüzüğünün çevirisi hakkında mahkeme tercümanlarından birinin bilirkişi olarak ifade vermesiyle geçti. Tüzük, Federal Suç Dairesi tercümanları tarafından çevrildikten sonra Almanca olarak okunmuştu. Bilirkişi raporunun, bu şekilde meydana gelmiş olan çevirinin doğru olup olmadığı sorusuna yanıt vermesi gerekiyordu.
Federal Suç Dairesi tercümanı büyük hatalar yapmakla kalmamış, aynı zamanda son derece taraflı bir çeviri yapmış, birçok şeyi atlamış ve kısmen de kendi yorumlarını çeviri olarak sunmuştu.
Mahkeme tercümanıysa daha önceden, tamamen anlaşılmaz bir bilirkişi raporu sunmuştu. Şimdi, ikinci denemesinde bir rapor daha verdi.
Bilirkişinin uzun ifadesinin ardından, sorgu, sonucu isabetli bir biçimde yansıtan aşağıdaki diyalogla son buldu:
Savunma: Bilirkişi olarak görüşünüz alınıyor. Kaynak metnin eksiksiz olarak çevrilmiş olduğunu garanti edebilir misiniz?
Bilirkişi: Hayır, metin eksiksiz değil.
Savunma: O zaman bana atlanılan yerleri söyleyin.
Bilirkişi: Bunu zaten yaptım ve avukat von der Behrens söylediklerimdeki eksikleri tamamladı. Bunun dışında sorunuzu cevaplayamam, çünkü başka hata olup olmadığını söyleme olanağım yok.
Savunma: Bunun nedeni, yeterince zamanınızın olmamış olması mı?
Bilirkişi: Elimden geldiğince hata aradım ve bulduklarımı dile getirdim. Kimilerini gözden kaçırmışım.
Savunma: Başka atlanan yerler olup olmadığını şimdi söyleyebilir misiniz?
Bilirkişi: Hayır, söyleyemem.
Savunma: Bu durumu bundan sonra düzeltmek ister misiniz?
Bilirkişi: Bunun için metni yeniden çevirmem gerekirdi.
Böylece bilirkişi raporu, TKP/ML tüzüğünün daha önce okunmuş olan çevirisinin, kaynak metne tekabül etmeyecek derecede hatalı ve eksik olduğu sonucuna ulaştı. Savunma, önceden de, kötü çeviri kalitesi nedeniyle delil sunumuna itiraz etmiş, ancak bu itiraz mahkeme heyetince kabul edilmemişti. Şimdiyse çevirinin uygun bir biçimde yapılmamış olduğu sonucuna ulaşmak için uzun bir süre harcanmış oldu.
Akabinde, dosyada mevcut olan kopyaların hakikiliğinin denetlenmesi mümkün olmadığından, mahkemede okunan dokümanların orijinallerinin getirtilmesi talebinde bulunuldu. Ayrıca savunma, avukatlarla müvekkilleri arasındaki yazışmaların çeviri için Türkiye’deki bir çeviri bürosuna gönderilmesi nedeniyle davanın düşürülmesi talebinin reddedilmesine yanıt verdi.