Mahkeme Delillerin Belirlenmesini Sınırlamak İstiyor
On sekizinci duruşma, dava dosyasının son incelenmesi sonucunda beklenmedik bir durum ortaya çıktığından, savunma avukatlarının müvekkilleriyle reddi hakim talebinde bulunup bulunmama konusunda görüş alışverişinde bulunması için verilen uzun bir arayla başladı: Mahkeme başkanı
Federal Savcıya daha 1 Eylül tarihinde, davada iddianamede geçen Türkiye’deki eylemlerin sadece TKP/ML’nin “terörist” niteliğini ortaya koyacak bölümünü ele almak istediğini belirtmişti.
Bu, savunma açısından skandal niteliğindeydi; çünkü örneğin ceza dairesinin daha kısa bir süre önce davanın düşürülmesi talebinin reddi için gerekçe olarak gösterdiği İncirlik’teki bir diskoteğe yönelik eylem artık dava kapsamı dışında kalıyordu. Açık ki, savunmanın açıklamaları, mahkeme heyetinin ne eylemin insanların öldürülmesine yönelik olduğunu ne de Türkiye Devletinin eylemi TKP/ML’nin üstüne atmasının yeterli kanıtlara dayandığını idrak etmesini sağlamıştı. Mahkemenin açıkça dile getirmediği, bu bombalı saldırının yalnızca Türkiye Devletinin propagandası olduğu itirafını eleştirmek istemediklerinden, savunma avukatları reddi hakim talebinde bulunmaktan kaçındı.
Bunu, bir mahkeme tercümanının görevden alınmasını talep eden yeni dilekçeler izledi.
Bir belgenin okunması, yine mahkeme tercümanları yüzünden mümkün olmadı.